31 Mayıs 2011 Salı

İş Fikri; Bisiklete Dönüşen Bebek Arabası


Bebek arabaları giderek modern ve pratik olmaya başladı. En önemli değişimlerden bir tanesi çok hafif olmaları. Buna ilave olarak son zamanlarda  fonksiyonellik ön plana çıkmaya başladı. Bunlardan en yenisi  bisiklete dönüşen bebek arabaları ise çok akıllıca ve çok pratik gözükmektedir.

Taga firmasının çıkardığı 2′li fonksiyonlu bebek arabaları istediğinizde standart sürmeli tipte olurken istediğinizde de bisiklete dönüşüp bebeğinizi bisiklet sürerek götürmenizi sağlıyor.  Zigo firmasının ürünleri ise biraz daha farklı.  Bu firma da bisikletli bebek arabası üretilmiş fakat gerektiğinde bu firmanın ürünü sadece bisiklete de dönüşmekte.
Yine bir fonksiyonel ürün daha.  Artık fonksiyonellik en önemli tasarım kriterlerinden biri oldu. Bu da bebek arabalarına böyle gayet başarılı bir şekilde yansımış.  Henüz Türkiye’de bulunmayan bu ürünleri Türkiye’ye getirmek çok iyi bir iş fikri olacaktır. Veya bebek arabası üreticisiyseniz benzer ürünleri üretmeye başlamanızın zamanı gelmiş demektir.

İş Fikri; Çekirge Besleyicilği

 
Gökgöl, evinde beslediği balıklarına canlı yem bulunamaması üzerine, çekirge beslemeye başladığını söyledi. Turizm işiyle uğraşırken çekirgelerin ekonomik yönden katkılarını incelediğini anlatan Gökgöl, 4 arkadaşıyla bu işi ticari olarak yapmaya karar verdiklerini belirtti.
Şu anda 5 dönüm üzerine kurulu tesiste Mısır çöl çekirgesi üretimi yaptıklarını kaydeden Selami Gökgöl, tesiste 370 kafeste yılda yaklaşık 1 milyon çekirge ürettiklerini bildirdi. 15 gün kuluçka dönemi geçiren bir çekirgenin 70-75 gün yaşayabildiğini anlatan Gökgöl, 2006'dan bu yana 1 milyon çekirgeyi dış pazarlara sattıklarını anlattı.

Gökgöl, çekirgelerin tanesini yurtdışına 7 cent'ten, Türkiye'de ise boylarına göre 25 ile 35 kuruş arasında değişen rakamlardan satışa sunduklarını ifade etti. Çekirgeyi Avrupa'da Almanya, Avusturya ve İsviçre gibi ülkelere sattıklarını, Asya ülkelerinin yanı sıra son yıllarda Arap ülkelerine de çekirge ihraç etmeye başlatıklarını ifade eden Gökgöl, Avrupa'daki bazı lüks restoranlarda çekirgenin porsiyonunun 30-40 avrodan satışa sunulduğuna dikkati çekti.

Ürettikleri çekirge için Tayland ve Çin'den de talep geldiğine değ inen Gökgöl, bu ülkelerin talebini ise üretimin azlığı nedeniyle karşılayamadıklarını kaydetti.

Asıl mesleğinin turizm rehberliği olduğunu belirten Gökgöl, "Ancak çekirge üretmeye başladığımda tüm dikkatleri üzerime çektim. Turizmciyken beni fark etmeyen insanlar, çekirge ürettiğimi öğrenince ayrı bir ilgi gösteriyorlar. İnsanlar bu işin nasıl yapıldığını merak ediyorlar" dedi.

Selami Gökgöl, çekirgeleri besleyebilmek için özel çim odası yaptıklarını ve çekirgelerin günlük 350 metrekarelik alandaki çimleri tükettiklerini söyledi.

YARIŞMACILAR YESİN DİYE ÇEKİRGE GÖNDERDİLER

Gökgöl, macera sporlarına yönelik bir yarışma programında yarışmacıların yemesi için Antalya'dan çekirge gönderdiklerini de anlattı. Gökgöl, yüksek proteine sahip çekirgenin, et yerine tüketilebileceğini, kolestrol oranının düşük olması sayesinde sağlıklı bir besin türü olduğunu savundu. Gökgöl, "Kuveyt bir İslam ülkesi olmasına karşın bizden çekirge talep etmekte. Burada çekirge yoğun olarak tüketilmekte" dedi.

Evinde sürüngen başta olmak üzere, çeşitli ev hayvanları yetiştirmek isteyenlerin canlı yem sıkıntısı çektiklerine dikkati çeken Gökgöl, çekirge ile bu açığın kapatılabileceğini söyledi.

Çekirgenin kedi ve köpek yavruları için büyük bir besin desteği sağladığını da savunan Gökgöl, şöyle konuştu:

"Halkımız 'Kedi köpek çekirge mi yer?' diye düşünür. Oysa kediler ve köpekler çekirge yemekten büyük keyif alırlar. Üstelik çekirge, bu hayvanları n gelişimi için gerekli besin desteği sağlıyor. Çekirge, hayvanlarınızı hastalıklardan korur, gelişimini daha iyi sağlar, tüy döküntüsünü azaltır. Çekirgeler şimdilerde Türkiye'de kedi köpek yemi olarak kullanılıyor."

YENİ BÖCEK TÜRLERİ DE ÜRETECEK

Dünyada 100'ün üzerinde çekirge türü olduğunu kaydeden Gökgöl, çiftlikteki çekirgelerin tarım alanlarına zararlı bir tür olması nedeniyle güvenlik önlemi altında üretildiğini bildirdi.

Çekirgelerin yetiştiği ortamda farklı böcek türlerinin yetişmediğini, ancak yoğun talepler nedeniyle cırcır böceği ve un kurdu yetiştirmeyi de düşündüklerini belirten Gökgöl, üretimleriyle ilgili bilgi almak isteyenlerin www.antalyacekirge.com adlı internet sitesini ziyaret edebileceklerini sözlerine ekledi.
AA

İş Fikri; Boer Keçisi Yetiştiriciliği

ÜLKEMİZDEKİ keçi popülâsyonunun yüzde 92'sini "kıl keçisi" oluşturuyor. Yöreye göre "karakeçi" adını da alan bu yerli ırk, Anadolu'nun coğrafi koşullarına adapte olmuş et ve süt verimi düşük bir tür. Yapısı gereği ormanlara büyük zarar veren kıl keçisinin özel koşullarda besihane yetiştiriciliği ise yapılmıyor.

Oysa keçi ırkları içinde yüksek verim sağlayan, besiciliğe elverişli bir et ırkı var. Et fiyatlarının çok arttığı günümüzde pratik yetiştiriciliğin et ırkı keçilerden sağlanabileceğini de bu işin uzmanları söylüyor. Sağlıklı beslenme için et tüketiminin devam etmesi gelecek kuşaklar açısından çok önemli. Kaliteli keçi eti yakın gelecekte çok itibar kazanacak.

ET VERİMİ EN YÜKSEK KEÇİ IRKI Keçi, genelde hemen her türden bitkiyi tüketen ve bulunduğu coğrafyaya kolay adapte olabilen bir hayvan. Bugün dünyada süt ırkı olarak İsviçre kökenli "saanen keçileri" ile et ırkı olarak Güney Afrika'da yetiştirilen "boer keçileri" dikkat çekiyor. "Boer" ırkı isminden de anlaşılacağı üzere bölgeye ilk olarak 1650'lerden itibaren Güney Afrika'ya yerleşen Hollandalılar tarafından getirilmiş.

Hayvanın menşei ise Yeni Zelanda. "Boer" Hollanda dilinde "çiftçi" demek. "Boer keçileri" yerli ırklarla melezlenerek bugünkü bilinen özelliklerini kazanmış. Irkın en önemli özelliği etinin lezzetli ve gevrek olması. Erkek boer'lerde 150 kiloya ulaşabilen canlı ağırlık, tüm popülasyonda ortalama 90 kilo civarında. İlk yılında 45 kiloya çıkan boer keçilerinin büyüme hızı da oldukça dikkat çekici.Boer keçileri bizim ağıl adını verdiğimiz kapalı mekânlara çok iyi uyum sağladığı gibi, tırmanıcı karakterde bir hayvan olmadığı için doğaya zarar vermiyor.

NEREDEYSE DANA ETİYLE AYNI Keçi ırkları içinde en kolay suni tohumlamanın yapıldığı bu hayvanların derileri de hayli değerli. Gurme uzmanlara göre boer keçilerinin eti koyun etinden çok dana etine benziyor. Üstelik kıl keçilerinde ve süt ırklarında görülen karakteristik "koku problemi" bu hayvanlarda yok. Karkas veriminin yüksekliğiyle de dikkat çeken türün ilginç özelliklerinden bir i de kafa yapısı. Küçük bir bizona benzeyen bu keçilere Amerika'da hem tip bezerliği, hem de et verimi açısından "küçük bizon" adı veriliyor.

Genelde tıknaz yapıda beyaz renkli bu hayvanların karakteristik niteliği boyun ve baş bölgelerinin kızıl renkte olması. Yılda iki kez doğum yapan hayvanlar melezlenme suretiyle yılda ortalama 3 yavru verebiliyor. İkiz yavrulama yeteneğinin en yüksek olduğu keçi grubu da yine bu hayvanlar. Yem açısından seçici olmayan bu keçilerin metabolizma yapıları her türlü besini sindirebilecek ve kolayca ete döndürebilecek nitelikte. Türkiye'de ziraat fakülteleri ve hayvancılık enstitülerinin hemen tümünde örnek tohumları olan keçilerin yetiştirilmesiyle ilgili ciddi kredi destekleri de var. Ayrıca bu keçilerle ilgili melezleme çalışmalarına da devam ediliyor.

KARKAS FİYATI ÇOK İYİ! Henüz çoğu yetiştirici tarafından tanınmayan boer keçilerinin bugünkü pazar değeri koyun eti karkas fiyatlarıyla aynı. Yapılan araştırmalara göre koyun dâhil, yetiştiriciliği en kolay küçükbaş hayvan türü yine boer keçileri. Hem sahil hem de yayla bölgelerinde yetiştirilebilen hayvanların kuraklığa dayanıklılığı koyun ırkından daha yüksek. Bu keçiler başarılı melezlemeyle kıl keçisinden dönüşümü başlatabilecek özelliklere de sahip. Kolay hastalanmıyor, zorlu iklim değişikliklerinden etkilenmiyor. Nispeten pahalı satılması nedeniyle girişimcilik açısından damızlık yetiştiriciliği de ilginç. Ancak bu konuda uzmanlaşmak ya da uzman kişilerle çalışmak gerekiyor.

Yapılan senaryo çalışmalarına göre (yavaş bir tempoda da olsa) boer yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak, Türkiye'yi et ihracatçısı yapabilir. Halen Avustralya ve Yeni Zelanda bu işten büyük paralar kazanıyor. Ülkemizde halen 23 milyon koyun, 12 milyon sığır ve 12 milyon keçi bulunuyor. Boer yetiştiriciliğinin yaygınlaşması halinde koyun ve dana eti yerine keçi eti piyasada kabul görebilir. Bugün en sağlam yatırımlardan birinin boer keçisi yetiştirmek veya damızlık tesisi kurmak olduğu söyleniyor. Önemli olan, modern ağılların kurulması ve yeterli araziye sahip olunması. Yarı "entansif" (açık alanda) yetiştiricilik ise et kalitesinde önemli bir artış sağlıyor.

Yatırım için devlet teşvikleri bulunuyor. Keçi tedariği için web adresi australianboergoat.com.au